CHP’li Şahbaz’dan yenidoğan çetesi açıklaması: CHP olarak bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz
“`html
T24 Haber Merkezi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, “yenidoğan çetesi” davası hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Şahbaz, “Müdahillik talebim var, gerçekleşirse müdahil olarak davada yer alacağız; ancak CHP olarak bu davayı takip etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Kamuoyunda “yenidoğan çetesi” olarak bilinen ve bebekleri özel hastanelere sevk ederek ölümlerine neden olan sağlık çalışanları ile hastanelere yönelik açılan davanın ilk duruşması yarın gerçekleşecek. Yargılanacak olan 47 sanıktan 22’sinin tutuklu olarak bulunduğu davanın duruşması, Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılacak. Duruşma öncesinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada süreci değerlendirdi.
Olayın detaylarını aktaran Şahbaz, dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu’na dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“Asıl mesele yalnızca bu çete üyelerinin yargılanması değildir. Sağlıkta dönüşüm adı altında, özel hastaneler için geniş bir alan yaratıp sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi ve iktisadi bir hale getirilmesiyle sağlığın kar alanı olarak değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu olay, sadece buz dağının görünen kısmıdır. 2018 yılından önce 2011 yılına uzanan bazı şikayetler mevcuttur. Dolayısıyla bu olay, çok önceden var olan bir sorunun kızışmış halidir. Bebeklerimiz ruhsatsız olarak katledildi ve sosyal güvenlik sistemi dolandırıldı. Kamu kaynakları çete çıkarları doğrultusunda kullanıldı.”
“Bu olay, 19 hastaneyle sınırlı kalmıyor. Diğer özel hastaneler de çeşitli gruplar tarafından özellikle kiralama yoluyla işletiliyor. Yarın bu dava başlayacak ve biz de orada olacağız. Müdürlüğen talebimiz var; eğer kabul edilirse, müdahil olarak süreçte yer alacağız. Anlayacağınız üzere, biz CHP olarak bu davanın sonuna kadar peşindeyiz. Gerçeklerin açığa çıkmasını istiyoruz. Yargılanacak olanlar yalnızca çete üyeleri değil. Ülkenin sağlık politikaları nedeniyle, insanların güvenliği artık ciddi anlamda tehdit altındadır.”
“Sağlık Bakanı derhal istifa etmelidir”
“Bu dava kapsamında, 47 çete üyesinin 22’si şu an tutuklu yargılanıyor. Ama sadece bu çete üyeleri değil, bu süreçte göz yuman ve etkili bir denetim yapmayan yetkililerin de yargılanmasını istiyoruz. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nden sorumlu kişilerin de hesap vermesini talep ediyoruz. Sayın Sağlık Bakanı, bu olaylarla ilgili sorumluluk taşıyan bir birey olarak, artık bu görevde bulunmasının tehlike oluşturduğunu düşünüyoruz ve istifasını talep ediyoruz. Çünkü şu anda hâlâ görevde.”
“Soruşturmanın sağlıklı yürütülebilmesi için sorumlu bu kişilerin görevden alınması gerekiyor. Yarın saat 09:30’da adliye önünde basın açıklaması düzenleyeceğiz ve davayı özgürlükle takip edeceğiz. Devam eden süreçte, çete üyelerinin cezalandırılmasıyla birlikte, bu suçları görmezden gelen yetkililerin de yargılanması için mücadele edeceğiz. Bebeklerimizin adaleti için buradayız.”
Olayın geçmişi İstanbul’da gereksiz yere özel hastanelerde yoğun bakım ünitelerine yatırılan 12 bebeğin ihmal sonucu yaşamını yitirdiğine dair Büyükçekmece Başsavcılığı tarafından bir soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmayı yürüten savcı Y.E., ayyuka çıkan bu olaylar sırasında tehditler almıştır. Olayın duyulması, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından 22’si tutuklu olmak üzere 47 kişi hakkında iddianame hazırlanmıştır. İddianamede hangi suçlamalar var? Hazırlanan iddianamede şüphelilere, “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi suçlamalar yöneltilerek toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edilmiştir. Ölen 10 bebek “maktul”, 5 kişi “müşteki”, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü “suçtan zarar gören”, 19 hastane ve sağlık şirketi “malen sorumlu”, 47 kişi ise “şüpheli” olarak kaydedilmiştir. Suç örgütünün lideri olarak gösterilen doktor Fırat Sarı’nın yönetimi altında, 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in bulunduğu belirtilmiştir. Suç örgütünün amacı, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde doluluğu artırarak, SGK’dan haksız yere daha fazla ödeme almak olarak belirtilmiştir. Sağlık Bakanlığı Müfettişliği’nden alınan uzman görüşü raporu, yenidoğan ünitelerindeki tıbbi açığı gözler önüne sererken, hastaların hayati tehlike arz eden durumlarda gereken müdahalelerin yapılmadığını ortaya koymuştur. Bir bebeğin kaderi nasıl değişti? Raporda ayrıca bir bebeğin, uzman hekim olmadan sadece hemşire tarafından muayene edildiği ve burada gerekli tüm önlemlerin alınmadığı aktarılmaktadır. Bir başka bebek ise, doktoru olmayan bir yoğun bakım ünitesine yönlendirilmiş ve orada yeterli müdahale yapılmaksızın hayatını kaybetmiştir. Olayın nasıl gün yüzüne çıktığı? İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli bir doktor, Ocak 2023’te yaptığı başvuru ile bu durumu gündeme getirmiştir. Bu başvuruyla birlikte, bazı özel hastanelerde kaydı tutulan yenidoğan yoğun bakım üniteleri defterlerinin boş bırakıldığı ve bazı bebeklerin sağlık durumlarının gerçeği yansıtmadığı anlaşılmıştır. Hangi cezalar isteniyor? İddianamede, başta Fırat Sarı ve İlker Gönen olmak üzere şüpheliler için 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” gibi suçlamalardan toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapse çarptırılmaları talep edilmiştir. Diğer şüpheliler için de benzer hapis cezalarının öngörüldüğü belirtilmiştir. Tehdit iddiaları Büyükçekmece Savcısı Y.E., bu soruşturmayı sürdürdüğü süre zarfında şüpheliler tarafından tehdit edilmiştir. Gözaltına alınan 12 kişiden 5’i tutukluluk yaşıyorken, 3’ü ise adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştır. 19 hastane ve sağlık kuruluşu nasıl sorumlu tutuldu? Fezlekede, elde edilen bilgilere göre birçok özel sağlık kurumu; dolaylı yoldan veya doğrudan maddi menfaat sağlamak amacıyla “malen sorumlu” olarak tanımlanmıştır. |
“`